Yenilenebilir enerji kaynağı olarak biyogaz özellikle son on yılda birçok ülkede ciddi derecede önem kazanmıştır. Halihazırda Almanya’da toplam elektrik gücü 2,8 Gigawatt'ı bulan yaklaşık olarak 7.000 tesis faaliyet göstermektedir. Bu tesislerin ürettiği elektrik enerjisi ortalama boyuttaki  ikibuçuk nükleer santralin üretim kapasitesine denktir. Bir başka deyişle, bütün özel konutların % 13’ünün elektrik ihtiyacı bu şekilde biyogaz vasıtasıyla karşılanabilmektedir.
Türkiye’de de biyogaz üretimine dönük büyük ve şimdilik geniş ölçüde kullanılmayan bir potansiyel bulunmaktadır. Alman Biyokütle Araştırmaları Merkezi (DBFZ) tarafından Türk uzmanları ile işbirliği içerisinde hazırlanan, Türk-Alman Biyogaz Projesi kapsamında yer alan bir araştırmaya göre, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının azami % 12’si biyogazdan elde edilebilir.



Biyogazın enerji olarak kullanılabilirliği öncelikle biyogaz içerisindeki metan oranına bağlıdır. Üretilen biyogaz genelde kombine ısı ve enerji santrallerinde (kojenerasyon), doğrudan lokal çapta kullanılabilen veya elektrik şebekesine verilebilen elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Yanma aşamasında ayrıca oluşan ısının da tesis yakınındaki binalar veya seraların ısıtılmasında, saman kurutulmasında, süt soğutulmasında veya ahırların iklimlendirilmesinde kullanımı mümkündür.
ATR Mühendislik olarak bu santrallerin yüksek gerilim entegrasyonundan süreç otomasyonuna kadar anahtar teslim hizmetler sunmaktayız.